Hizmet içi Eğitim ve Ücretler üzerine ufak bir not

İş eğitimi, işçinin üretkenliğini arttırmayı hedefler. Bu iş eğitiminin işçiye kattığı ek verimlilik, serbest piyasada belli varsayımlarla kabaca, işçinin daha fazla ücret talep etmesini sağlar. İşçi daha verimli olduğu ölçüde daha çok ücret talep etmesi, bu üretkenlikten faydalanmak isteyen diğer firmaların olası teklifleri sayesinde, işveren tarafından kabul edilir. Ve sonuçta işçinin ek üretkenliği, ücret artışı nedeniyle kâra dönüşmez.

Şu halde firmalar, asimetrik bilgi ortamı oluşturarak, firmaya özel eğitim vererek veya eğitim karşılığı belli süre çalışma zorunlulukları uygulayarak, işçiye yaptığı yatırımı kâra dönüştürür. Şu halde işçi, üretkenlik artışından, en azından bir süreliğine, fayda sağlayamaz.

Bir uygulama örneği, ordunun paralı asker sistemine geçerek, yalnızca ordu içinde kullanılabilecek bilgi ve beceriyi işçiye aktarması olabilir. Ordu bu durumda işçiye "değerlendiği" ölçüde para vermek zorunda değildir. Kazanılan beceriler için başka teklif veren firma yoktur. Böylelikle zorunlu askerlikten para askerliğe geçişte yaşanacak ücret masrafı, niteliksiz işçiye iş kazandırarak ve işçiye yapılan yatırımın kesin geri dönüşü sağlanarak karşılanmış olur.

İşçi açısından, iş sırasında kazanılan üretkenliğin yukarıda bahsedilen yollarla alıkonulması ancak grev yoluyla olabilir ki böylesine bir grevin örgütlenebilmesi işverenin eğitim masrafları üzerindeki tasarrufunu gözden geçirmesinden çok daha zordur.